P
Padişahbet
Administrator
Yönetici
Önceki gün imzalanan Eurofighter anlaşmasında yol haritamız üç aşağı beş yukarı belli oldu.
İlk grup Eurofighter, Katar’dan yıl sonunda gelecek.
Eğer CAATSA yaptırımları olmasaydı ve ABD’den F-35’leri zamanında alabilseydik uçaklar Malatya, Erhaç’da konuşlanacaktı.
F-35’ler için çok kapsamlı olan altyapı ve hangar projeleri çizilmiş, inşaatlarına da başlanmıştı.
Eurofighter’lar için durum farklı.
Türkiye bu uçakları yüzde 90 ihtimalle Eskişehir’de konuşlandıracak.
Eskişehir hem hangarlar hem de havadan gelecek tehditler konusunda avantajlı bir yer.
Şu an Katar’da zaten 6 uçaklık bir filomuz var ve o filodaki pilotlarımız Eurofighter’larla çalışıyorlar.
Ancak ana eğitim iki aşamalı olarak yapılacak.
Eğitimler simülatörlerde başlayacak ve ardından hem Katar hem de İngiltere’de devam edecek.
Türkiye, tarihinde ilk kez ABD dışında bir savaş uçağını envantere katıyor.
Pilot eğitimi kadar uçağın bakımı ve yer hizmetlerinde görev alacak personelin eğitimi de önemli; onlar da yerinde eğitim alacaklar.
Uçaklarla beraber alacağımız Meteor füzeleri için pilotların bir eğitimi olmayacak ama füzelerin saklanması ve uçaklara monte edecek personel de eğitim görecek.
Uçakların filo olarak Türk Hava Kuvvetleri’nde göreve başlayacağı zaman dilimi 2027’in ilk yarısı olarak hesaplanıyor.
“Bu uçaklar geldiğinde, görev süresi uzatılmış F-4’ler hizmet dışına çıkar mı?” sorusu da önemli bir soru.
Hava-yer hedefleri için F-4 filoları yeterli ama 50 yaş civarındaki uçakların bakım maliyeti ve personel yetiştirme zorluğunu da hesaba katmak lazım.
Tahminen tümü değil ama en çok yıpranandan başlayarak F-4’ler de zaman içerisinde envanter dışına çıkacaktır.
Kimi yerlerde alınacak Eurofighter sayısı olarak 44 rakamı telaffuz ediliyor. Sayıya takılmamak lazım, minimum 40 uçak alınacak, üzeri olabilir de olmayabilir de...
Eurofighterlar klasik devriye uçuşlarında kullanılacak bir uçak değil; saatlik uçuş maliyeti F-16’ların iki katından fazla.
Diğer ülkelerin de yaptığı gibi bu nesildeki uçaklar her an harbe hazır olarak bekletilen uçaklar sınıfında.
Eurofighter uçaklarını almak Ege’de havada dengeyi sağlamak konusunda büyük avantaj sağlıyor ama Yunanistan’ın tüm F-16 filosunu da Block-70 seviyesine çıkardığını ve ABD’den F-35 teslimatı beklediğini düşünecek olursak, KAAN envantere girinceye kadar daha gidecek çok yolumuz var…
Biz neysek hakemler de o...
Davalık olduğumuzda hukuku iyi bilen avukat yerine yüksek yargıda çevresi olan avukat arayan biz değil miyiz?
Yerel yönetimlerde ya da merkezi yönetimde atama, tayin, terfi söz konusu olduğunda bir tanıdık bulup hakkından fazlasını arayanlar kim?
Herkes arabasına çakar takmak için bir yol bulmaya çalışmıyor mu?
Üniversiteye hazırlanan öğrencilere rapor alıp, test çözerek avantaj sağlama ve rakiplerinin önüne geçme uyanıklığını özendiren biz değil miyiz?
Turgut Özal’ın tüm yaptıkları ve söyledikleri arasından aklımızda en fazla kalan sözü “Benim memurum işini bilir” sözü değil mi?
Hakemler ya da futbolun diğer yüzlerinin yasa dışı bahis işinde olmalarına şaşıranlara şaşırmadan edemiyorum.
Futbolda FETÖ temizliğini bile tam yapamamış bir ülkeyiz biz, o yüzden bu olan da şaşırtıcı değil.
Hep ekonomide enflasyona bakar, ahlaktaki enflasyonu konuşmazsak geleceğimiz yer burası olur.
Denilebilir ki, hakemlerin yaptığı iş daha büyük ahlaksızlık.
O fikre katılmıyorum, ahlaksızlığın derecesi olmaz, yüzde 10 ahlaksız, yüzde 90 ahlaklı ya da tam tersi bir tanımlama duydunuz mu siz hiç?
Tüm bayramların en büyüğü…
29 Mayıs İstanbul’un fethinden, 18 Mart, Çanakkale Deniz Savaşı’na, 23 Nisan’dan, 30 Ağustos’a kadar kutladığımız bayramların en büyüğüdür 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.
Zira tüm mücadeleler ve bayramlar, 29 Ekim Cumhuriyet’in ilanıyla tamamlanır ve taçlanır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece İstanbul Hükümeti değil yanındakilerin bir kısmıyla da vermek zorunda kaldığı mücadelenin sonucudur Cumhuriyet.
Türkiye’nin en anlamlı bayramıdır.
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun...