P
Padişahbet
Administrator
Yönetici
Danimarkalı gazeteci onlar için 'gördüğüm en asil insanlar' demişti.
Fransa, Cezayir'i 1830'da işgal etti ve bu işgal, tam 132 yıl boyunca devam etti. Bu süre zarfında Cezayirlilerin sadece toprakları değil, aynı zamanda kimlikleri, dilleri ve kültürel hafızaları da sistematik olarak yok edilmeye çalışıldı. Fransız yönetimi, halk üzerinde yoğun bir kontrol ve sindirme politikası izledi; köyler yakıldı, siviller topluca öldürüldü, binlerce kişi hapse atıldı ya da işkence gördü. Danimarkalı gazeteci Knud Holmboe Cezayirlilerin Fransız işgalcilere direnişini şöyle anlatır: Perişan görünüyorlardı ama yine de uyurken bile yüzlerinde değişik bir huzur ve kararlı bir ifade vardı. Onlarla geçirdiğim bir gün boyunca gözlemlediğim kadarıyla dinlerinin gereğini harfiyen yerine getiriyorlardı. Kaderleri nasıl olursa olsun asla olanlar yüzünden Allah'a isyan etmiyorlardı. Darağacının başında beklerken yaşadıkları hayat için Allah'a şükrediyor ve serinkanlılıkla her türlü acıya dayanıyorlardı. Önümde uyuyan adamlar belki fakir ve cahillerdi, okuyamıyorlardı ve kendi isimlerini bile zor telaffuz ediyorlardı ama şimdiye kadar gördüğüm en asil insanlardı.
Cins Dergi Editörü Sena Kirenci anlattı.
Fransa, Cezayir'i 1830'da işgal etti ve bu işgal, tam 132 yıl boyunca devam etti. Bu süre zarfında Cezayirlilerin sadece toprakları değil, aynı zamanda kimlikleri, dilleri ve kültürel hafızaları da sistematik olarak yok edilmeye çalışıldı. Fransız yönetimi, halk üzerinde yoğun bir kontrol ve sindirme politikası izledi; köyler yakıldı, siviller topluca öldürüldü, binlerce kişi hapse atıldı ya da işkence gördü. Danimarkalı gazeteci Knud Holmboe Cezayirlilerin Fransız işgalcilere direnişini şöyle anlatır: Perişan görünüyorlardı ama yine de uyurken bile yüzlerinde değişik bir huzur ve kararlı bir ifade vardı. Onlarla geçirdiğim bir gün boyunca gözlemlediğim kadarıyla dinlerinin gereğini harfiyen yerine getiriyorlardı. Kaderleri nasıl olursa olsun asla olanlar yüzünden Allah'a isyan etmiyorlardı. Darağacının başında beklerken yaşadıkları hayat için Allah'a şükrediyor ve serinkanlılıkla her türlü acıya dayanıyorlardı. Önümde uyuyan adamlar belki fakir ve cahillerdi, okuyamıyorlardı ve kendi isimlerini bile zor telaffuz ediyorlardı ama şimdiye kadar gördüğüm en asil insanlardı.
Cins Dergi Editörü Sena Kirenci anlattı.