Gazze yine yanıyor: Kötülük bu kez açıkça meşrulaştırılıyor

  • Konbuyu başlatan Padişahbet
  • Başlangıç tarihi
P

Padişahbet

Administrator
Yönetici
Bombalar art arda düşüyor. Gazze yanıyor. Bağdat yanmıştı. Buhara yanmıştı. Gazze, yine yanıyor. Ateş bütün kızıllığı ile içlerindeki cehennemi kusanları işaretliyor. Apaçık bir kötülük! Ötesi yok. Ancak 'meşrulaştırımı' var.

Kötülüğü meşrulaştırıyorlar. Düşünsel altyapısını önceki yüzyıllarda ustalıklı bir 'manevra' ile gerçekleştirmişlerdi. Habil ile Kabil'in ait oldukları skaladan alarak 'yerlerini' değiştirmişlerdi. Kendilerini 'Kabil' gibi görüyorlar. Aslında 'iyiliği isteyen' 'reddedilmenin kırgın çocuğu' formunda olduğunu savundukları 'Kabil'. Ancak öldürülen 'Habil' bizdik. Habire biz.

Bombalar düşüyor. Gazze yanıyor. İstanbul yanmıştı. Anadolu yanmıştı. Şam. Kudüs. Kandahar yanmıştı. Karadağ yanmıştı. Bakü, Tiflis. Kars. Erzurum.

Kötülüğün meşrulaştırımını en net Hewingway yazmıştı: Cennetin Doğusu'nda. Adam'ın iki oğlu Haan ve Kaan'ın rol değişimini hatırlayın. Kaan bütün kötücüllüğüne rağmen 'iyi'ydi. Bütün kötülüğünü; yaptığı kötülüklerin sonucunda reddedilmesinden alıyordu. Onu anlamalıydık. Eva'ya reva gördükleri yeri hatırlayın bir de!

Batı'da çekilmiş bütün filmleri hatırlayın: Başlangıçta 'kötü' görünen aktörlerdi. Olaylar aslında 'iyi', iyiler ise aslında 'kötü'ydü. Bunu anlamalıydık. Hatta hak vermeliydik 'açık' kötülüklere.

Bombalar atılıyor. Kurşunlar, kimyasallar. Bu ülkede ve her yerde masumlar... Tamam kötüleri anlayalım. Bizi, kim anlar? Bizi veya iyilerin yanında durmakla 'kötü olanları' kim anlar?


Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.
 
Geri
Üst