P
Padişahbet
Administrator
Yönetici
Üç aylık kızını şiddetle sarsarak ölümüne neden olan bir anne, bebeğini öldürmekten suçlu bulundu.
Kaylani Kalanzi, doğmadan önce bile sosyal hizmetlerin takibinde olan bir bebekti. 8 Temmuz 2024'te başındaki yaralanma nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Kaylani'nin bacağında ve kaburgalarında da kırıklar tespit edildi. Hastane personelinin tüm çabalarına rağmen, küçük bebek 15 gün sonra Great Ormond Street Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
24 yaşındaki annesi Nazlı Merhoca, Londra'daki Old Bailey Mahkemesi'nde yargılandığı davada cinayet suçlamasından beraat etti ancak kasten adam öldürmeden (manslaughter) suçlu bulundu.
Merhoca'nın partneri Herbert Kalanzi ise, yargıcın yönlendirmesiyle hem cinayet hem de 'çocuğun ölümüne neden olma veya izin verme' suçlamalarından beraat etti.
Mahkeme, Kaylani'nin doğumdan kısa süre sonra çocuk koruma planına alındığını ve ebeveynlerinin 'bencil ve sorumsuz' davranarak şiddet dolu ilişkilerini bebeklerinin ihtiyaçlarının önüne koyduğunu belirtti.
Kaylani, erken doğduğu için North Middlesex Hastanesi'nde özel bakım ünitesinde 29 gün kalmış ve 13 Mayıs'ta taburcu edilmişti. Ailesine, ebeveynlik becerilerini kanıtlamaları ve babanın 'Caring Dad' adlı çocuk güvenliği programına katılmayı kabul etmesinin ardından velayet hakkı tanınmıştı.
Ancak mahkeme, 8 Temmuz gecesi 'sürekli var olan riskin ölümcül bir gerçeğe dönüştüğünü' söyledi. Çift, saat 22.30'dan hemen önce acil servisi arayarak Kaylani'nin nefes almadığını bildirdi.
Olay yerine gelen sağlık ekiplerine göre Merhoca, bebeğini şiddetle salladığını söylemedi. Ancak Kaylani'nin beyninde kanama, gözlerinde hasar ve tibia ile kaburgalarında kırıklar tespit edildi.
Hastane personeli, Merhoca'nın sorgulama sırasında öfkelendiğini ve kendisine 'ırkı ve cinsiyeti nedeniyle suç atıldığını' iddia ettiğini belirtti.
Yapılan adli otopsi, Kaylani'nin künt travma sonucu öldüğünü ve yaralanmalarının yalnızca şiddetli sarsılma sonucu oluşabileceğini ortaya koydu.
Çiftin tutuklanmasının ardından incelenen WhatsApp ve Snapchat mesajları, aralarındaki şiddetli tartışmaları gözler önüne serdi.
17 Haziran 2024'te Kalanzi, Merhoca'ya 'Beni dışarıda bırakmaya kim oluyorsun?' diye mesaj atarken; Merhoca polise gideceğini söyleyince, Kalanzi 'Aptalsın. Eğer polise gidersen her şeyi kaybedersin. Sosyal hizmetler zaten bizim üzerimizde.' diye yanıt verdi.
Merhoca, aynı zamanda partnerini kızlarına zarar vermekle suçladı.
Mahkeme, erken saatlerde çekilmiş bir Snapchat videosunda, Kaylani'nin gözünde belirgin bir morluk olduğunu belirtti.
Her iki sanık da suçlamaları reddetti ve olayın, Londra'nın doğusundaki Homerton'da, Merhoca'nın büyükannesinin evinde yaşandığını söyledi.
Merhoca, karar açıklandığında gözyaşlarını tutamadı ve tutuklu olarak 15 Aralık'ta cezasının açıklanmasını beklemek üzere cezaevine gönderildi.
Soruşturmayı yürüten Kuzey Londra Özel Suçlar Birimi'nden Dedektif Müfettiş John Marriott, şunları söyledi:
Kaylani Kalanzi, doğmadan önce bile sosyal hizmetlerin takibinde olan bir bebekti. 8 Temmuz 2024'te başındaki yaralanma nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Kaylani'nin bacağında ve kaburgalarında da kırıklar tespit edildi. Hastane personelinin tüm çabalarına rağmen, küçük bebek 15 gün sonra Great Ormond Street Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
24 yaşındaki annesi Nazlı Merhoca, Londra'daki Old Bailey Mahkemesi'nde yargılandığı davada cinayet suçlamasından beraat etti ancak kasten adam öldürmeden (manslaughter) suçlu bulundu.
Merhoca'nın partneri Herbert Kalanzi ise, yargıcın yönlendirmesiyle hem cinayet hem de 'çocuğun ölümüne neden olma veya izin verme' suçlamalarından beraat etti.
Mahkeme, Kaylani'nin doğumdan kısa süre sonra çocuk koruma planına alındığını ve ebeveynlerinin 'bencil ve sorumsuz' davranarak şiddet dolu ilişkilerini bebeklerinin ihtiyaçlarının önüne koyduğunu belirtti.
Kaylani, erken doğduğu için North Middlesex Hastanesi'nde özel bakım ünitesinde 29 gün kalmış ve 13 Mayıs'ta taburcu edilmişti. Ailesine, ebeveynlik becerilerini kanıtlamaları ve babanın 'Caring Dad' adlı çocuk güvenliği programına katılmayı kabul etmesinin ardından velayet hakkı tanınmıştı.
Ancak mahkeme, 8 Temmuz gecesi 'sürekli var olan riskin ölümcül bir gerçeğe dönüştüğünü' söyledi. Çift, saat 22.30'dan hemen önce acil servisi arayarak Kaylani'nin nefes almadığını bildirdi.
Olay yerine gelen sağlık ekiplerine göre Merhoca, bebeğini şiddetle salladığını söylemedi. Ancak Kaylani'nin beyninde kanama, gözlerinde hasar ve tibia ile kaburgalarında kırıklar tespit edildi.
Hastane personeli, Merhoca'nın sorgulama sırasında öfkelendiğini ve kendisine 'ırkı ve cinsiyeti nedeniyle suç atıldığını' iddia ettiğini belirtti.
Yapılan adli otopsi, Kaylani'nin künt travma sonucu öldüğünü ve yaralanmalarının yalnızca şiddetli sarsılma sonucu oluşabileceğini ortaya koydu.
Çiftin tutuklanmasının ardından incelenen WhatsApp ve Snapchat mesajları, aralarındaki şiddetli tartışmaları gözler önüne serdi.
17 Haziran 2024'te Kalanzi, Merhoca'ya 'Beni dışarıda bırakmaya kim oluyorsun?' diye mesaj atarken; Merhoca polise gideceğini söyleyince, Kalanzi 'Aptalsın. Eğer polise gidersen her şeyi kaybedersin. Sosyal hizmetler zaten bizim üzerimizde.' diye yanıt verdi.
Merhoca, aynı zamanda partnerini kızlarına zarar vermekle suçladı.
- 'Kaylani'nin gözüne zarar verdin. Ne yapıyorsun sen? Bunu bildiriyorum. Gözünü morarttın, kanattın.'
Mahkeme, erken saatlerde çekilmiş bir Snapchat videosunda, Kaylani'nin gözünde belirgin bir morluk olduğunu belirtti.
Her iki sanık da suçlamaları reddetti ve olayın, Londra'nın doğusundaki Homerton'da, Merhoca'nın büyükannesinin evinde yaşandığını söyledi.
Merhoca, karar açıklandığında gözyaşlarını tutamadı ve tutuklu olarak 15 Aralık'ta cezasının açıklanmasını beklemek üzere cezaevine gönderildi.
Soruşturmayı yürüten Kuzey Londra Özel Suçlar Birimi'nden Dedektif Müfettiş John Marriott, şunları söyledi:
- 'Merhoca, kendi çocuğuna korkunç bir saldırı gerçekleştirdi. Üstelik sorumluluğunu gizlemek için acil servis ekiplerine yalan söyledi. Kaylani'nin hayatı bu iğrenç istismarla son buldu, ama onu seven ve onun için yas tutan yakınları var. Onların acısını paylaşıyoruz. Topladığımız dijital veriler ve tıbbi bulgular, sanığın suçunu açıkça ortaya koydu. Çocuklara yönelik bu tür vakalar, polis için en zor dosyalar arasında yer alıyor.'